Gözyaşı damlası ve blok

Avrupa’da beni basketbol konusunda düşündüren iki ülke var. Biri Litvanya, diğeri Yunanistan. Bu iki ülkede de basketbol futbolun önünde ilgi görmekte ve daha çok sevilmekte. Birkaç gün önce iki takımımız bu ülkelerdeydi; Anadolu Efes Litvanya’da, Fenerbahçe ise Yunanistan’daydı. Bir ülkede basketbolun sevilmesinin en büyük göstergesi tribünlerin dolu olmasıdır. Litvanya’daki maçta tribünler tıklım tıklım doluydu. Maçta Litvanyalılar Efes’i çok zorlayamadılar. Ama Litvanya basketbolunun her geçen gün geliştiği de bir gerçek. Avrupa basketbolunun güçlü takımı Anadolu Efes derken, kulübün sahibi Tuncay Özilhan’a da tebrik ve teşekkürlerimi gönderiyorum.
 
Gelelim Panathinaikos Fenerbahçe maçına. Yunanistan’da Panathinaikos‘a verilen cezadan dolayı tribünler boştu. Ama size şimdi söyleyeceğime inanamayacaksınız; Avrupa takımları arasında en çok yabancı ülkede koçluk yapanlar Yunan koçlar.
 
Bugün Avrupa basketbolunun en güçlü ülkelerinde Yunan koçlar var. Bizde ise aynı durum söz konusu değil. Kimseyi suçlamıyorum ama tecrübeli, başarılı koç yetiştirmek kolay değil. Biz hala örneğin Oktay Mahmudi’yi basketbolun içine sokamadık. Ben buradan Beşiktaş kulübünün yeni başkanına seslemiyorum. Takımınızın başına Oktay’ı getirin, sezon sonunda Beşiktaş basketbolu üzücü yazılar yerine layık olduğu zirveye taşınma şansı kazansın.
 
Basketbolda fizik güç yıllar içinde giderek öne çıktı. Turnike denen atış şekli artık ortadan neredeyse kayboldu. Potaya yaklaşan herkes smaç vuruyor. Bir sonraki hücuma bakıyorsunuz, gene smaçla bitiyor. Bu yüzden de basketbolda oyuncu geliştirme koçlarına ihtiyaç artıyor.
 
Biraz da basketbolun kendisinden bahsedelim. Basketbolda “topsuz dikine kat“ diye bir uygulama vardır. Takımların potaları altında kurdukları savunma yumruğunu parçalamak için kullanılır. Siz rakibinizin 3 sayı çizgisine yaklaştığınızda topu sağ taraftaki arkadaşınıza verir, sizi tutan oyuncu topun gidişini izlerken siz direkt potaya doğru koşar, topu alıp hücumu smaç veya turnikeyle bitirebilirsiniz. Veya sol forvette oynarken topu pivot oynayan arkadaşınıza verip sizi tutan oyuncu size değil topa bakarken potaya doğru koşup pivottan pası alarak sayı yapabilirsiniz. Bu dikine kat anlayışı giderek daha az uygulanıyor. Bunu iyi uygulayan tek ülke İsrail kaldı.
 
Dünya basketbolunda blok yapmak da artarak önem kazanıyor. Artık blokçuların adları sayı kralları kadar gündemde. Bu yüzden gözyaşı damlası dediğimiz şut şekli de çok önem kazandı. Siz driplingle rakip potaya giderken pota altındaki blokçulara yakınlaşmadan havada tek elle atış yaparsanız buna gözyaşı damlası deniyor. Güç bir şut şekli ama bu atışları da sokarsanız çok iyi bir şutör olma yolunda ilerliyorsunuz demektir.
 
Son olarak bir önceki yazımın okunma sayısı 18.000’i geçmiş. Bu sayede hayatımdaki en mutlu günleri yaşıyorum desem yanlış olmaz. Basketbolsever kardeşlerime teşekkür ediyorum.
 

Sevgiler, saygılar. 

Kaynak: Basketfaul.com