Büyüklerin rekabeti basketbolumuzu yukarı taşır

Geçen haftaki yazımızın konusu, tribünleri nasıl doldururuz ve iyi oyuncularımızı nasıl büyük oyuncu yaparız sorularıydı. Avrupa’da basketbolun en çok sevildiği ülke Litvanya’dır. Basketbol için Litvanyalılar “ikinci dinimiz” derler. Litvanya’da maçlar tıklım tıklım dolu tribünler önünde oynanır. Peki ne yapıyorlar da tribünler böylesine dolu diye düşünürken İstanbul’da bir olay gerçekleşti; Galatasaray, Fenerbahçe’yi yendi. Galatasaray-Fenerbahçe maçında tribünlerin büyük bir kısmı doluydu.

Fenerbahçe yalnız Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en iyi takımı. Aklıma Türkiye’ye basketbolu getiren Yenilmez Armada’yı kuran Galatasaray’da, yaşadığımız bazı olaylar geldi. Yenilmez Armada zamanında ben de Galatasaray’da oynardım. Avrupa’ya hazırlık maçları için giderken diğer kulüplerden takviye alırdık. Bu takviye oyunculardan biri de o zamanlar Vefa’da oynayan Altan Dinçer olurdu. Altan Dinçer o zamanların Shaquille O’Neal’ıydı ve Altan bana ara sıra beni de Galatasaray’a alsanıza derdi. Ben de bu konuyu o zamanlar Galatasaray basketbolunun başında olan Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük ismi Turgut Atakol ağabey’imize ilettim. Turgut ağabey bana “bizim idealimiz Galatasaray’ın şampiyon olması değil Türkiye’de basketbolun büyümesidir” dedi ve Altan Dinçer’i Fenerbahçe’ye gitmesini sağladı. Ardından da Fenerbahçe daha da güçlensin diye Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük koçu Samim Göreç’i de Fenerbahçe’ye transfer etti ve biz de uzun süre Fenerbahçe’yi yenemez olduk. O günden sonra gerçek Galatasaray – Fenerbahçe rekabeti başlamış oldu.

Aziz Yıldırım Fenerbahçe’nin sadece bir futbol kulübü olmadığına inanıp Fenerbahçe’nin spor kulübü olduğunu anlayan ilk başkandır. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’ye salon yaptırdı ve basketbol takımının oynadığı her maça gelerek güçlerine güç kattı. Böylece Fenerbahçe basketbolu sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en güçlü takımı oldu. Fenerbahçe’nin yeni Başkanı Ali Koç’un da Aziz Yıldırım’ın basketbol anlayışını sürdürdüğünü görüp sevinç ile izliyoruz.

Galatasaray’da ise Aziz Yıldırım anlayışına sahip bir başkan çıkmadı. Basketbol şubesini büyüteceğimize onu kapatsak daha iyi olur anlayışı yerleşti. Galatasaray’a bir basketbol kapalı salonu yapacağız vaadi hep sözde kaldı. Galatasaray başkanları basketbol için hiç uğraşmadılar, akıllarında hep futbol vardı. Futbolcuların ayakkabı numaralarını bile bilirken basketbolcuların isimlerini öğrenmek için çaba sarf etmediler. Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz Bey bu halkanın sonundaki isimdir. Mustafa Cengiz, Türkiye’ye basketbolu getiren Galatasaray basketbol şubesini kapatarak tarihteki yerini almak üzereydi. Bu son Fenerbahçe galibiyeti onu da bu karanlık kulvara girmesini önleyecek ve layık olduğu yere isminin yazılmasını sağlayacaktır. Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinin basketbolumuza ne kadar katkı sağlayacağını Sinan Erdem’de gördük. Üstelik Ertuğrul Erdoğan gibi çok başarılı koçlarımızla da yeniden tanışma fırsatı bulduk.

Tüm bu konulara Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman Bey’in de dikkatini çekmek istiyorum. Lütfen basketbola olan ilginizi arttırın. Yabancı koçunuzu yollayıp onun yerine Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi koçlarından biri olan Oktay Mahmudi’yi getirip siz de bu rekabetin içine girin diyorum. Seneler sonra basketbolseverlerin size ne kadar müteşekkir hatta minnettar olduğunu görüp kendinizle gurur duyma imkânınız var, size hatırlatıyorum.

Sevgiler ve Saygılar…

Kaynak: Basketfaul