Basketbolumuzun Avrupa’daki Yeri

Milli takımımızın Avrupa’da yenemeyeceği takım yok. Bu doğru ama bu bardağın dolu tarafı. Boş tarafı ise milli takımımızın Avrupa’da yenilmeyeceği takımda yok. Bunu önlememiz gerek Türk basketbolunu konuşarak, tartışarak layık olduğu yere çıkarmak hepimizin görevi.

Bir çok iyi oyuncumuz var ama büyük oyuncularımızı sayalım dediğimiz zaman hepimiz birbirimize bakıyoruz. Hayranlıkla izleyeceğimiz büyük oyuncumuz maalesef yok. Bu yüzden maçların çoğu boş tribünler önünde oynanıyor. Boş tribünler önünde maç izliyor olmak kadar üzücü bir şey olamaz. Geçen gün oynanan CSKA-Fenerbahçe maçında sahada hiçbir Türk oyuncu yoktu. İşin ilginç yanı CSKA takımında da Rus oyuncu sayısı çok azdı. Bu yüzden büyük oyuncu yetiştirecek ülke, zirvede yer alacaktır.

Büyük oyuncuyu yetiştirmek için yeni bazı aletler keşfedilmiş. Daha önce pek çok defa yazdım. Bunlardan biri; Basketball Shooting Machine (Şut Makinası) dediğimiz alet. Bu aleti pota önüne yerleştirdiğiniz zaman makine, potaya atılan her şutu geri yolluyor. Böylece bu makine sayesinde on dakikada 200’e yakın şut atıyorsunuz. Adele hafızası diye bir kavram var. Siz ne kadar şut atarsanız adele hafızanız o kadar güçleniyor. Özetle siz eğer size topu geri verecek bir arkadaşınızla çalışıyorsanız 10 dakikada attığınız şut sayısı 50-60 civarı olabilir. Ama topu şut makinası geri yolluyorsa 200’e yakın şut atabiliyorsunuz. Büyük oyuncu olma yolunda bir adım daha atmış oluyorsunuz. Üstelik şut makinası size attığız şutlardan kaçını soktuğunuzu söylüyor. Rakamlar yalan söylemez. Siz attığınız şutlardan kazandığınız sayının yükseldiğini gördüğünüzde özgüveniniz artıyor ve büyük oyuncu olma yolunda bir adım daha atmış oluyorsunuz. Üstelik şut makinası, attığınız şutların kaç derece ile potaya indiğini bildiriyor. Şutların potaya inme açısında en verimli açı 45 derecedir. Böylece siz şutları daha havaya atmaktan veya paralel şuttan uzaklaşıp 45 derece ile en doğru açıya alışıyorsunuz.

Şut makinasını kullanma kararı ufak bir adım gibi görünse de bu tür kararlar vermenin önemi çok büyük. Büyük oyuncu yetiştirmek bu tarz ufak kararlarla şekilleniyor.

Örneğin; Türk Basketbolunu Turgay Demirel nereden aldı nereye getirdi diye sorarsanız anlatmakla bitmez. Turgay Demirel basketbol tarihimizde layık olduğu yeri aldı. Şimdi sırada ise Hidayet Türkoğlu var. Eski NBA maçlarını izlerseniz Hidayet’in NBA’de ne kadar büyük oyuncu olduğunu görürsünüz. Şimdi biz Hidayet’ten yeni Hidayetler yetiştirmesini bekliyoruz. Bu yetenek meselesi diyorsanız bir kez daha düşünün. Hidayet, gençliğinde Efes Pilsen’de oynarken 2 m’yi aşkın boyuyla oyun kurucu oynatma kararı alınmasaydı bu kadar büyük oyuncu olur muydu?

Karar sizin…

Kaynak: Basketfaul.com