Türk Basketbolu’nda bir ufuk daha açıldı

Yunanistan maçını kaybetseydik de bu düşüncelerimi paylaşacaktım çünkü konu sadece Yunan maçı değil daha geniş ve daha ilginç.

Ümit Takımı Avrupa Şampiyonu olurken Erhan Toker’i kazandık ve Türk Basketbol ekolüne hızlı oyunu da ekledik. Genç Takımımız da tam saha baskılı oyun anlayışını basketbolumuza tanıttı. İlk oynadıkları Çek Cumhuriyeti maçında özellikle ilk yarıda takım olarak tam saha baskı uygulamasını ve anlayışını Türk Basketbolu’na kazandırdılar. Bizim basketbolumuzda birebirde saldırgan savunma anlayışı çoktandır uygulanıyor ama takım olarak, hele tam sahada saldırgan savunma uygulamasını bizim genç takımımız bugüne kadar en iyi, en yürekten uygulayan takım oldu.

Tabii bu tam saha baskılı savunma oyuncularımızı yoruyor. Bunun nedeni fiziksel eksikliklerden çok kulüplerinde böyle bir uygulama içinde çok az sayıda çalışma yapmalarından kaynaklanıyor. Bu yüzden Genç Milli Takımımız ilk çeyrekte attığı sayı, maç skorunun çok büyük bir kısmını oluşturuyor. 64 sayının 24’ünü ilk çeyrekte atmışız. Bu anlayışı uygulatan Ömer Uğurata’ya da ayrı bir yer açmak lazım. Ömer’in basketbolda bir dünya rekoru var. Dünyadaki bütün koçların arasından hiç susmadan en çok konuşan o. Ama konuşması olumlu yönde etki yapıyor. Çocuklara bağırıp çağırmıyor, onlara pozitif enerji yüklüyor. Bu yüzden onun da Türk Basketbolu’nda özel bir yeri olacak gibi görünüyor. Böylece Türk Basketbolu sadece büyük oyuncular değil, çok iyi koçlar da kazanma yolunda. Onun çocuklara olumlu etkisini A Milli Takım koçları da fark ediyor. A Milli Takım’da asistan olmasının nedeni bu.

Ömer Uğurata kulüplerde de yardımcı koçluk yapıyor. Bence artık yardımcı koçluk süresi dolmalı, 2.Lig’de, hatta 1.Lig’de koçluk yapacağı her takıma çok faydası olacağı görünen bir gerçek.

Bu yazıyı inşallah bütün oyuncular okurlar. Onların her moladan sonra daha coşkulu savunma yapmaları yorgunluklarının daha çok beyinsel olduğunun işareti. Takım olarak saldırgan savunmalarını daha geniş süreye yayarlarsa ki bu mümkün, Türk Basketbolu’na yeni bir anlayış değil çok değerli bir kupa da kazandırabilirler. Ben buna inanıyorum. İnanmak sırası oyuncularımızda.

Unutmayalım, hücumlar maç kazandırır. Şampiyonluğu ise savunmalar kazandırır.

Kaynak: Basketfaul.com