Şut atmak mı önemli şut sokmak mı

2011 Avrupa Şampiyonası sonunda yazdığım yazıda önemli konulardan biri Türk çocuğu çok yetenekli peki niye bizde Navarro gibi müthiş şutörler yetişmiyor sorusuydu.

Bu soruya doğru cevabı bulmak hepimizin görevi.
Türk çocuğunun elinin (parmakları hassas), gözleri ise nişancı olduğu tartışılmaz. Şut mekaniği (şut stili) gene Avrupa’nın en iyileri arasında. Şut attığı zaman böyle acayip şut stili olur mu diye birbirimize hayretle bakacağımız oyuncu yok gibi. Peki nasıl oluyor da şut stili acayip NBA oyuncusu Fransız Noah faulleri sokuyor da onun takım arkadaşı Ömer Aşık normal şut stiline rağmen faulleri devamlı kaçırıyor. Basketbol dünyasında iyi şutör olmak için 2 şart gereklidir. Önce iyi bir şut stiliniz (mekaniğiniz) olacak ve sonra adale hafızanıza şutunuzu yerleştirmek için durmadan şutunuzu tekrarlayacaksınız. Noah’ın korkunç stiliyle faulleri sokuşu tekrar sayısının şut mekanizmasında daha önemli olduğunu bize öğretti. Tabii iyi bir şut stilimiz hem de muazzam bir tekrar sayımız olursa, yeni bir Navarro olma şansınız çok artar. Bu yüzden ben şut stili zaten düzgün Türk çocuğunun adale hafızasını geliştirecek kadar çok ama pek çok sayıda şu atarsa müthiş şutör olabilir diyorum. Bir süre önce kısa zamanda inanılmaz şut attıran şut makinesi veya tabancası diye adlandırılan tabancadan bahsetmiştim. Aradan aylar geçti bu makineyi Türkiye’ye getiremedik. Bu yüzden ben de geçen gün yapılan Efes’in 35. yıl dönümünde Tuncay Özilhan Bey’e bu aletten bahsettim. Aldığım cevap ise “Merak etme biz bu tabancayı sipariş ettik, yakında gelecek” oldu. Ben de kendisine bu tabancanın Efes’in Türk basketboluna getirdiği yeniliklere belki de en önemli bir ilave olacağını söyledim. Şimdi artık bu makinenin Türk çocuğuyla tanışacağına inanıyorum. Şut tabancası o zaman da yazmıştık saatte 1200-1500 arasında şut attırıyor. Ben son zamanlarda bilgisine güvendiğim birçok Türk koça, Türk oyuncu bir antrenmanda kaç şut atar diye soru yönelttiğimde aldığım cevap en çok 50 ile 100 oldu. Bu aletin nerelere satıldığı internetteki sitelerde var. Eskiden sadece Amerika’da satılan tabancalar son zamanlarda başta Almanya, İspanya ve birçok Avrupa ülkesinde de satılıyor. Biz neredeyse ayda 1200 şut atan Türk gencinden saatte 1200 şut atan yabancı oyuncudan daha iyi şutör olmasını bekleyerek haksızlık ediyoruz.

Basketbolda savunma bütün dünyada giderek dozunu arttırıyor. Bizde de böyle. Bu yıl ikinci lig dahil tüm maçlarda baskısı artan, hücuma teslim olmayıp saldıran savunma uygulamaları izleyeceğiz. Bu yüzden şut atacağınız yerde kımıldamadan bekleyip “top gelse de atsam anlayışı” giderek geride kalıyor. Oyuncular boş kalmak ve şut atmak istiyorlarsa hemen her pozisyonda koşmak, yer değiştirmek, kendilerini tutan oyuncuyu şaşırtmak zorunda kalacaklar. Bu alet sadece durduğunuz yerde size topu geri vermiyor. Ayarladığınızda her topu 2-3 metre sağa sola vererek 20 ayrı yere topu yolluyor. Ve siz de isteseniz de istemeseniz de ancak koşarak topa sahip olabiliyor ve şut atabiliyorsunuz. Bu aletin en önemli yanı ise oyunculardaki şut sevgisini müthiş arttırması. Oyuncuların pek çoğu antrenman öncesinde ve sonrasında bu aletle saatlerce şut atıyorlar. Tabancayla 2 veya 3 kişiyle de çalışabiliyorsunuz adeta bir takım antrenmanı yapıyorsunuz. Aletin önündeki fileyi istediğiniz yüksekliğe yerleştirebiliyorsunuz. Böylece oyuncuların şutlarının havada çizdiği eğriyi (ark) siz ayarlıyorsunuz. Özetle alet, bir nevi koçunuz oluyor. Ama en önemlisi tabanca şut isabetinizi kaydedebiliyor. Bizde şut antrenmanı denince günde kaç şut attığınızı anlarsınız. Halbuki attığınız şut sayısı değil, soktuğunuz şut sayısı önemlidir. Bu alet antrenman sonunda o gün şut atıp kaç şut kaç şut soktuğunuzu söylüyor.

Türk basketbolu yeniliklere açık olmalıdır. Yeniliklere açık olduğumuz zaman kimse önümüzde duramaz. Son bir yenilikle yazımı tamamlıyorum. Şut makinesini kullanmadığınız gün antrenmanlarda yeni çıkarılan cep telefonları var. Bunlar kaç tane şut atıp kaç tane şutu soktuğunuzu gösteriyor. Cep telefonları bu işlemi nasıl yapıyor ben de henüz bilmiyorum fakat öğrenir öğrenmez hemen sizlerle paylaşacağım. Sevgiler ve hürmetler.

Kaynak: Hürriyet