Zirve yolundayız

Geçen haftaki yazımda saatte 1500 şut attıran ŞUT TABANCASINDAN bahsetmiştik.

Bu şut bombalarının ülkemize gelmesiyle basketbolumuzun önünün çok açılacağını yazmıştık. Ama yine beklenen sonucu alamadık. Ortada kıpırdanma yok. Sadece Türk basketboluna birçok yenilikler katan Anadolu Efes’in bu konu ile ilgilendiğini duyuyoruz.

Gerçekçi olalım Türk çocuğunu basketbola çok yetenekli olduğunu biliyoruz. Peki bu yetenek. fundamentalların hangisinde belirgin. Avrupa basketbolunda zirveye çıkmak için neyimize güvenmeliyiz. Atletik yeteneğimiz yeterli. Ama süper değil. Pas, dripling, ribaunt, savunma ve şut gibi temel yeteneklerin hangisinde öndeyiz. Veya çalışırsak öne çıkarız. Bana göre en yetenekli olduğumuz konu şut. Türk çocuğunun eli hassas gözü keskin. Bu nedenle şut basketbolumuzun en çok üstünde duracağı konu.

Geçen hafta da yazdım. Biz antrenmanlarda yeterince hızlı çalışmayız. Bu şut makinesinin en önemli özelliği çabukluğu ve tekrar sayısı. Eğer bir Türk çocuğu günde attığı 40-50 şut yerine1000 şut atarsa ne olur düşünün. Türk çocuğunun şut mekaniği iyi. Bileği kolu dirseği muntazam. Ama (adale hafızası) az şut attığı için boş. Şut tabancasının basketbolumuza getireceği faydalar sadece Türk çocuğunun daha iyi şutör yapmakla sınırlı değil.

Siz iyi şutör oldukça öz güveniniz kendinize olan saygınız artar.Özgüven basketbolda bir yetenekten diğerine kolayca geçmenizi sağlar.

Örnek olarak Ömer Onan’ı alalım. Ömer, Türkiye’nin en iyi birebir savunmacısı olduğunu ispatladıktan sonra özgüveni çokgelişti. Ve ardından bu özgüvenle attığı şutlar da girmeye başladı. Ve Ömer iyi şutör sınıfına yerleşti. Bunun tersi de geçerli. Eğer siz iyi şutör olduğunuza inanıp kendinize güvenirseniz savunmada da coşar ve saldırırsınız. Unutmayalım, başarının temeli özgüvendir. Siz çok iyi şutör Türk çocuklarının çok iyi savunmayı da eklediklerinde ortaya koyacakları performansı düşünebiliyor musunuz?

Avrupa’da gençlerimizin oynayacağı her maçta rakiplerin (bu Türkler de nereden çıktı, şu maçbitse de bu eziyetten kurtulsak) diyecekleri muhakkaktır. Yalnız savunmayı geliştirmesi değil bu şut makinelerinin Türk basketbolunu hızlandıracağı da muhakkak. Alt size pası antrenmanlarda hiç alışık olmadığınız kadar hızlı atıyor. Eğer siz normal antrenmanlardaki hızda pas bekliyor ve konsantre olmuyorsanız gelen top alnınıza çarparsa hiç şaşmayın. Siz bu hızlı pas trafiğine ayak uydurduğunuz zaman sizinde vereceğiniz paslarının hızlanacağı muhakkak.

Şutör, hızlı pas yapan, iyi savunmacı Türk çocuklarını hayal etmek bile beni heyecanlandırıyor. Teknik detaya fazla girmeyelim. Ama bu makinelerin oyuncularımızı sadece iyi şutör yapmakla kalmayıp Türk basketbolunu daha hareketlendirip hızlandıracağı tartışılmaz bir gerçek. Bu aleti NBA’de kullanıyorlar. Oyuncuların kontratlarında son zamanlarda sahalarda en az iki şut bombası olması şartı yazılıyor.

Türk basketbolunun önü açık. Bundan 7-8 yıl önce kulüp başkanları bir araya gelip özellikle bayan basketbol şubelerini kapatmayı konuşuyorlardı. Bugün kadınlarda Avrupa 2.’siyiz. Kulüp başkanları bugün Kobe Bryant’ı burada oynatmaya çalışıyorlar. Basketbolumuzun arkasında kendilerine müteşekkir olduğumuz 2 müessese ve 2 basketbol sever var. Bunlardan birincisi sayın Murat Ülker. Ülker, 3 büyük kulübe destek olmasaydı yanmış bitmiştik. 2. kişilik ise Garanti Bankası ve Onun Genel Müdürür Sayın Ergun Özen. Bugün Türkiye’nin yıldız, küçük hangi m,illi takım formasında bakarsanız göğsünde Garanti Bankası yazıyor. Türk basketbolunun her gelişmesinin temelinde Garanti Bankası var. Yarın Türkiye’de de (HALLOFFFAME) en faydalı basketbol adamlarımızın adlarının yazıldığı bir tesisi kurulursa gelen isimler isim listesinin en üstünde bu iki ismi görecektir.

Şut tabancasını Türk basketbolu tanıştırmak onlar için problem bile değil. Yeter ki isteyelim. Teşekkürler…

Kaynak: Hürriyet