Türk oyun kurucuların farkı

Türkiye’nin her yerinde basketbol Karşıyaka’da olduğu gibi heyecan dolu tribünler önünde oynansa Beko Basketbol Ligi, futbol kadar ilgi çekici desek yanlış olmaz.
Bu yüzden biz basketbolseverler Karşıyaka’ya teşekkür borçluyuz.
Efes Pilsen maçı ile birlikte Karşıyaka play-offlar’dan elendi ama ben Karşıyaka’nın Türk basketbolunun örnek şehri olduğuna inanıyorum.
Geçen yazımda yabancı oyun kuruculara karşı olduğumu yazmıştım. Efes maçında 1.70 lik Hollston mükemmel oynadı. 29 sayı ile maçın sayı kralıydı. Ama yanındaki Türk genç oyuncuları yine hiç olumlu katkı sağlayamadı.
Holston neredeyse bütün maç oynamasına, topun her an onun elinde olmasına rağmen sadece 5 asist yaptı.
Geleceğin yıldızı olarak gördüğümüz Furkan, 0 sayı ile maçı tamamladı.
Karşıyaka’da bu yetenekli gençler kalacaksa onların tecrübeli, başarılı bir oyun kurucu almaları şart. Bu mevsim Tutku açık Karşıyaka’da olsaydı Furkan, Emre Bayar, Birkan ve Alper gibi genç Türk oyuncular sezonu oyuncu seviyesi olarak nerede kaparlardı diye düşünmek bile üzücü.
Koç Hakan Demir, benim çok saygı duyduğum bir lider. Ben ondan herkesin önünde rica ediyorum. Hep konuştuğumuz (oyuncu geliştirme koçu) anlayışını Türkiye’de ilk defa o uygulasın. Teknik kadrosundan heyecanlı bir asistanını oyuncu geliştirme koçu yapsın. Bu genç çocukları antrenmanlarda filme alsınlar,istatistik tutsunlar. Biz de tüm koçlarımızın kafasında fundamental çalışması genç takımlara aittir.
1. Lig’de taktik önemlidir anlayışı vardır. Biz fundamental okullarını bitirdik, elimizde diplomamız var, artık çizilecek oyunlar fundamentallardan önemlidir diye düşünürüz.
Ve en önemli silahımız oyuncularımız değil elimizdeki taktik tabelasıdır, tebeşirlerdir diye oyuncu kazanma yolunu tıkarız.
Bugün NBA’de oynayan Ömer Aşık’ı düşünün. Ömer NBA’de beyaz oyuncular içinde en atletik uzun oyunculardan biri. Ömer fevkalade iyi niyetli. Gayretli, fedakâr, savaşçı bir oyuncu.
Ama fundamentali yetersiz.
Amerika’da artık yüzü dönük şut atmayan uzun oyuncu nerdeyse kalmadı. Ömer bırakın şut atmayı topu yere vurmakta zorlanır. Bir de driplingi çok zayıf. Bu nedenle Ömer’e tek bir pas bile vermiyorlar. Onun görevi diğer tüm oyunculara screen yapmak.
Ömer’in savunması çok iyi. Eğer bu yaz milli takım da oynarsa Türk basketbolunda savunma sınıf atlayacaktır.Bugün Ömer’i komple basketbolcu yapamayışımızın, onu sadece sırtı dönük pota dibinde oynatmamızın cezasını çekiyoruz. Ömer Türkiye’de yüzü dönük şut atabilen drive edip smaç vuran bir seviyeye taşınsaydı, şimdi NBA’de All-Star olurdu.
Biz diğer gençlerin de önlerini tıkamayalım, Furkan gibi.
Efes’te ise en olumlu gelişme galibiyet için sadece Rakocevic değil tüm oyuncuları kullanıyorlar. Sinan Güler’in savunmasına hücum yeteneklerini de eklemesi çok olumlu bir gelişme. Banvit ve Olin Edirne, seyirci bakımından Türk basketbolunun yeni Karşıyakaları.
İkisinde de oyun kurucular Barış Ermiş ve Can Akın, Türk oyuncular. Son oynadıkları maçta ikisinin toplam asist sayıları 20 civarında. Banvit, maçı genç Türk oyuncuların olumlu katkıları ile kazandı.
Basketbol maçı seyretmek güçtür. Gözünüz hep topta olur. Oyunu seyreder ama okuyamazsınız. Bu nedenle hakemleri de görmeniz zordur.
Basketbolda geçerli bir uygulama vardır. Eğer siz bir maçın sonunda hakemlerin kim olduğunu bilmiyorsanız. Maçta itirazlar, kavgalar, duraklamalar, teknik fauller olmamış demektir.
Bu nedenle hakemler o maçı çok iyi yönetmişlerdir.
Ben Olin Edirne – Banvit maçını hangi hakemler yönetti bilmiyorum. Bu yüzden onları da tebrik ediyorum.

Kaynak: Basketdergisi.com