Cumhuriyetspor Türk Basketbolunun Yanında

Dün akşam Cumhuriyet Gazetesinin yılsonu daveti vardı. Davette Cumhuriyet Gazetesi mensubu olmaktan gurur duydum. Son senelerde hayatının gayesi nedir diye sorsalar basketbol tecrübemi genç Türk koçlarla paylaşmak derdim. 2010 yılında bu gaye Cumhuriyet gazetesi sayesinde gerçekleşti. Bu yüzden Cumhuriyet gazetesi Genel Müdürü Sayın İbrahim Yıldız’a, Spor Müdürü Arif Kızılyalın’a ve Hilmi Türkay’a bir kez daha teşekkür ediyorum. 2011’de de bunu sürdürmek istiyorum. Cumhuriyetspor internet sayfamızın önü açık. Ben bu sene de Cumhuriyetspor’un Türk basketboluna önemli katkılar sağlaması yolunda elimden gelenden fazlasını yapacağım. Söz veriyorum. Yakında resimli, hareketli sayfalarla Türk gencinin karşısına çıkma şansımız büyük. İstediğimiz yere geldik mi hayır! Özellikle anadoludaki basketbolseverlerden bu sayfayı genç basketbolcu koçlara tanıtmalarını rica ediyorum. Birbirinden kıymetli e-mailler alıyorum. Yollayanların hepsine teşekkür ediyorum. Ama bunlardan bir tanesi beni çok etkiledi. 2 gün önce Karşıyaka koçu Hakan Demir’den bir e-mail aldım. Yazıda ”Yalçın abi, beni geçen yazılarınızın birinde genç koçlar için örnek olarak göstermişsiniz. Bu yazıyı besketbol hayatımda en değerli ve unutulmaz bir hediye olarak kabul ediyorum. Bu yazıyı oğluma bırakacağım en kıymetli hatıra olarak saklayacağım. Bilmenizi rica ederim” diyordu. Hakan kardeşin bu yazısı benim de hayatıma renk kattı ve mana kazandırdı. Üstelik beni cesaretlendirdi bu yüzden onu sahaya davet ediyorum. ”Türk çocuğu daha iyi basketbolcu olur” tezimizi beraber ispatlayalım istiyorum. Karşıyaka’da bugün Furkan var. Sınırsız yetenekli olduğu belli. Ama bugün hala sadece ribaundlarıyla kendini ispatlıyor. Şutu, pası hele driplingi çok yetersiz. Ben son zamanlarda televizyonların verdiği tüm Karşıyaka maçlarını kaydettim. Furkan top şutu atan oyuncunun elinden çıkarken topu havada seyretmeden ribaunda koşuyor ve pota dibine hükmediyor. Ribaund ortalaması hep çift haneli sayılarda. Ama topu yere vurup yaptığı dripling sayısı ribaundları kadar bile yok. Özetle basketbolun en güç konularından birinde (ribaund) devleşirken, sıra topu yere vurmaya veya pas vermeye geldiğinde ortadan kayboluyor. Geçen gün de yazdım biz uzun boylu gençleri önce pivot yapıyoruz ve onların çok yönlü basketbolcu olmalarının önünü tıkıyoruz. Furkan gibi önü tıkanmış her takımda bir kaç oyuncu var. Ben bu barikatı da Hakan Demir’in yıkmasını diliyorum. Hakan’ın yanında Nihat gibi çok önemli asistan koçlar var. Asistan koçların sayısı 6. Hakan Nihat’ı (oyuncu geliştirme koçu) yapıp, Furkan’ın geleceğinin sorumluluğunu beraber yüklenseler ne kadar iyi olur. Artık Türkiye’de görevi sadece oyuncu geliştirmek olan asistan koçlara ihtiyaç var. Beraberce Furkan’ın pas, dripling, yüzü dönük ve sırtı dönük şut gibi silahlarını 1’den 10’a kadar değerlendirseler ve bunu kayda alıp Furkan’a bir not defteri hazırlasalar çok iyi olur. Ayrıca Furkan’ın her silahını filme alıp Furkan’ı kendisine tanıtmaları çok faydalı olur. Dünya’da sadece basketbol değil her problem yazılırsa çözülme şansı artıyor. Basketbolda oyuncuların problemlerini yazıp journal(günlük) tutan koçların oranı sadece %3 olarak gösteriliyor. Furkan Türk basketbolunda ribaund anlayışıyla bir ilk. Bunun için onun çok yönlü komple oyuncu olmasını sağlamak bizim ona borcumuz. Furkan’ın şut, pas dripling gibi yetersiz olduğu teknik konularda çözüm her hafta sonu onun not defterinden gelişmeleri görmekten geçer gibi görünüyor. Bu uygulama Türk basketbolunda çok önemli bir yeniliğin başlangıcı olur. Biz koç Hakan Demir’den Furkan’ı bütün genç oyuncular için örnek olacak çok yönlü komple bir basketbolcu yapmasını bekliyoruz. Karşıyaka’nın sloganını biliyoruz. ”Hayat basketboldur”

Kaynak: Cumhuriyet